Şamanizim, belirli amaçlara ulaşmak için olağanüstü nitelikle bilinç durumlarını keşfetmeye yönelik yapılan bir sistemdir. Şamanlar,Türklerde ( Kam ) denir. Hastalara şifa,kehanet,büyü, ruhlarla bağlantıya geçmek, sıradışı olguları tanımlama,hayvan bedenlerine girme ve ruhlarına dönüşüm
Örneğin Hacı bektaş -i Veli’nin kuşa dönme motifi, şamanların bir takım sesler çıkartıp ruhlarla iletişime geçmesi, şarkılar, sözler, dualar ve danslarla ritüellerini gerçekleştirir. Şaman ritüel esnasında, sıradan insanların somut olarak gördüğü uzay-zaman boyutlarını artan bilinç düzeyinde ve trans halinde farklı boyutlara yolculuk yapar…
İnsanlar şamanik dönemin kültürel döngüsünde, yaşamsal savaşlarını, huzur ve geçimlerini sağlamak yolunda ruhani yolculukların katkısını ritüel yoluyla keşfetmişler.
Yaşamı kolaylaştırmak, yaşamın merkezine giden yolu keşfetmek, ata ruhları ile iletişime geçerek yaşam ve öte dünya arasında bilgi taşımak ve bu bilgiyi yaşamsal ortamda kullanmak toplumun devam eden mücadelesine katkı sağlamaktır. Ritüelsiz bir din de yoktur, hatta yaradılış bile bir ritüeldir..
Genel olarak bir ritüele başlayan şaman,’’ esrime durumu’’ içinde, evvela şaman kıyafeti ve davulu ile çok sayıda ruh çağırabilir, dört elemente hükmedebilir. Ritüel sırasında şaman ruhlarla göğe yükselir, bu esnada şaman davulu çalar ve çeşitli sesler çıkarır bazen dualar ve bu sırada bu ritimler ile trans dansa girer.
Şaman kozmolojinde üç dünya vardır, üst dünya, alt dünya ve bizlerin yaşamış olduğu orta dünya olarak ayrılır. Alt ve üst dünyalar yedi ve dokuz kat tasvir edilmiş olup ,daha fazla boyut katları olduğu söylencesi de vardır…
“Esrime durumu” içinde olan şamanın ruhlarla ğöğe çıkışı esnasında, “ğöğün farklı katlarına art arda girer” ifadesini kullanır “dokuzuncu kata kadar” yükselen şaman eğer “Gerçekten güçlü bir şamansa on ikinci kata, hatta bazen daha yukarılara da çıkar. Gücünün elverdiği en üst noktaya çıkınca, şaman durur ve Bay Ülgen’i çağırır.” der (Elide, 2003b,s.25) Bay Ülgen (yani ruhların en büyüğü, ğöğün en yükseğinde bulunan ruh) şamana öğrenmesi gerekli kehanetini sunar Eliade bu bölüm için “esrime’nin doruk noktası”der ve şöyle devam eder; ”Şaman tükenmiş bir halde yere yıkılır. Bir süre sonra gözlerini ovuşturur, derin bir uykudan uyanıyormuş gibi yapar ve sanki uzun bir süre yokmuş da yeni gelmiş gibi hazır bulunanları selamlar.” (Eliade 2003b,s.25). Şaman ğöğe çıktığı gibi ”Erlik” denilen yerin altına inişi de bu durumun karşıtıdır.
Auge ve Colleyn’e göre “toplumsal beden yaşarken, bireysel bedenin sonluluğu ona bir anlam verilmesini gerekli kılar.” Böylece ölüme anlam yükleme, ölümden sonra yaşamın var olabileceği ihtimali gibi olasılıkları doğurmuş ve ölüme saygı gösterilerek ölü ritüelleri düzenlemiştir. (Auge ve Colleyn,2014, s.55). Ölümün nedenselliği ve ölüm sonrası yaşamın sorgulanması beraberinde ruhun gizemini ve ruhun çıkışıyla, ulaşacağı noktaya erişebilen şamanların inançlarını topluma aktarma olanağı sağlamıştır. “Ritler, bütünüyle, de dinsel, ne sosyal, ne psikolojik, ne de estetiktir; her alana dâhidirler” söyleminde de görülmektedir ki, ritüeller her alana etki ettiği için, bütün bireyleri etkisi altına alır ve böylece toplum üzerindeki etkisiyle, yaşam-ölüm döngüsü içinde yaşayan bireylerin tüm ihtiyaçlarına cevap verir (Auge ve Colleyn, 20,s.55).
Ritüellerin temel işlevi toplumu birbirine bağlamak yani sosyal bütünlüğü sağlamaktır. Bir toplumda ritüelin varlığı, konuşma ile oluşturulan iletişimin ötesinde bir iletişimin var olduğu anlamına gelir. Ritüeller, nesilden nesle süregelen duyguları düzenleme, düzeni sürdürme ve aktarma, hatta doğanın felaketinden kaçmak için gerçekleştirilmektedir. Bazı ritüeller hasat vakitlerinde, topraktan verimlilik almak istenci üzerine şenlikler eşliğinde doğa döngüsüyle ilişki kurmak için yapılır, bazı ritüeller de kötü etki yaratan ruhların ortadan kaldırılması ya da kötü ruhların kovulması ve ruhların kontrol altına alınması için yapılır. Ritüeller genel olarak sosyal ilişkilerin, statünün veya bireyin toplumdaki sembolik bir ifadesi olarak tanımlanmaktadır. Oğuz Bozdemir..
SEVGİM VE SAYGIMLA…