“Sana nasıl bir tanrı olduğumu göstereceğim!
Yıldızlar ve göklerdir benim başım,
denizdir gövdem,
yeryüzüdür ayaklarım,
madenler ise kulaklarım,
güneşin en uzaklara erişen parlak ışınları ise gözlerimdir.”
Serapis
Antik Mısır ve Antik Yunan kardeşliği, kayıp batık kıta olarak adlandırılan Atlantis’e dayanır. Atlantis’e bu kadar sahip çıkan ve hak iddia eden, tarihini Atlantis’e kadar geriye götürmeye çalışan Yunan kültürü için Mısır gizemleri çok değerlidir. Atlantis’in kolonilerinden biri olan Mısır, hâlen yüzeyde kalan kadar bilinebilinmektedir. Elbette ki vakti geldiğinde, kehanet dediğimiz her şey, mitoloji dediğimiz her şey, tüm gezegende arkeolojik bulgular zenginleştikçe somutlaşacaktır. Sabır bilgiden yanadır.
24 Mayıs tarihinde taslak olarak hazırladığım yazıyı, bugün yazma vaktim gelmiştir dedim ve hazır tatil planları da yapılıyorken paylaşmak istedim. Kezâ yazımda ziyaret edebileceğiniz bazı antik yerlerin isimlerini vereceğim. Öncelikle biraz bilgi diyorum ve Antik Mısır & Antik Yunan ortak tanrısı Serapis’ten bahsetmek istiyorum.
Bedeni büyük bir yılan tarafından sarılmış olarak tasvir edilen Serapis, Büyük İskender’in generallerinden biri olan I. Ptolemaios tarafından Mısır’da, dini bir birlik kurulması amacıyla, tâbiri caizse icat edilmiş bir figürdür. Serapis inancını, kendi yönetimini güçlendirmek ve sağlam tutmak için kuran Ptolemaios, Antik Mısır’da firavun ünvanı almış ve krallık yapmış güçlü bir isimdir . Öyle ki, güçlü Ptolemaios Krallığı, Güneybatı Anadolu’nun deniz kıyısındaki bölgelerini de kısa bir süre için yönetmiştir. Anadolu kentlerini daha da geliştirmişler ve tıpkı Mısır’da yaptıkları gibi, Anadolu’da da bir kral kültü kurmayı arzulamışlardı. Kurdukları yapılandırmaya İsis kültünü de ekleyerek, Anadolu’daki yönetim alanlarını geliştirmeyi hedeflemişlerdir. Bu yeni kültün ilk heykeli Sinop’ta yer almıştır.
Antik Mısır’da, tanrı Osiris ve kutsal boğa Apis inancı, Osirapis adı ile birleştirilmiş ve Ptolemies öncesi kabul gören güçlü bir kült halini almıştı. Ptolemies ile birlikte Osirapis önce Userhapi olmuş, ardından Serapis’e dönüştürülmüştür. Oluşturulan Serapis’e, Mısır tanrısı Osiris’in özelliği olan, öte alem ve yeniden doğuş inancı yüklenmiş ve ek olarak Yunan’da aynı özellikleri taşıyan yeraltı tanrısı Hades’in, üç başlı köpeği Cerberus da Serapis’e eklenmiştir.
Türkiye’de, Mısır’da, Yunanistan ve İtalya’da bulunan heykellerindeki ortak noktalar, tüm bedenini saran ve şifa gücünü temsil eden büyük bir yılan, başında taşıdığı ve bereketi temsil eden bir modius ve son olarak, ilâhi gücünü temsil eden güneş tacıdır. Bu taç bazen boynuz olarak da yeralabilir. Ayrıca sürekli birlikte gösterildiği, üç başlı köpeği bazı heykellerinde kurt, aslan ve köpek olarak değişiklik göstermektedir. Bunlara ek olarak timsah da Serapis’in sembollerinden biridir. Kaldı ki, köken olarak antik Mısır’a ait olan Serapis’in timsahı, ağırlıklı olarak Nil Nehri kıyılarında yaşayan ve Nil’in bereketini sembolize eden kutsal hayvanlardan biridir. İlk başta da belirttiğim, her ne kadar son hâli antik bir Yunan tanrısı olarak kalsa da, aslında Serapis antik Mısır tanrısı Osiris’tir. Bu sebeple , Serapeum’larda sık sık tanrıça İsis ile birlikte gösterilmiş ya da İsis Tapınaklarında, Serapis’e de yer verilmiştir. Takımyıldızlar yönünden bakarsak da, İsis’i temsil eden Sirius, Osiris’i temsil eden Orion ve kutsal boğa Apis’i temsil eden Taurus aynı hizadadır gökyüzünde. Birbirleriyle ilintili bu haller, yaratılan gizemi daha da heyecanlı kılmıyor mu sizce de…
Ve evet, şimdi gelelim güzel ülkemizdeki Serapis Tapınaklarına..
Sinop {Merkez}
Efes {İzmir}
Bergama {İzmir}
Milet {Aydın}
Stratonikeia {Muğla}
Lagina {Muğla}
Adada {Isparta}
en başta gelen bölgelerdir. Yaz tatilinde yolu düşenlerin bu antik kentleri ziyaret etmesini öneriyorum. Şimdiden, bilgi ve keşif dolu iyi tatiller..
***Bu yazı www.sechaber.com.tr için yazılmıştır. Bu yazının kaynak gösterilmeden kopyalanması ve kullanılması “5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası“na göre suçtur.