Bir gıcığın fısıldadıkları …
Yazarken göz önüne aldığım tek şey iç sesim, neden mi ?
Artık bilgi bir tık kadar yakın insanlara bir şey öğretmek haddime mi düşmüş! En detaylı ameliyatları ,bilimsel deneyleri bile internetten bir tık ile indirebilirken.
Ama duygular ,duygular öyle değil her insan ayrı bir duygu yumağı,duygularım, bana ait ,yaratıcı, özgün sadece kendime has.
Kendimize has duyguları bir tıkla indiremeyiz ve herkesin kendine özgü o duygularıdır aslında hayatta fark yaratan , yaşama rehber olan.
Bugün sabah dört buçukta uyandım daha gün ağarmamıştı; uyku tutmadı, içimdeki gıcık beni rahat bırakmıyor, sabahın dördünde yaratıcılık diyor ,sürü insanı diyor,özgürlük diyor ; diyor da diyor. Kalktım, kendimi sitemizin kapalı havuzuna attım bir taraftan yüzüyorum bir taraftan da içimdeki gıcıkla hesaplaşıyorum
‘Nedir yaratıcılık’ diyorum içimdeki gıcığa…
Yaratıcı insan başkalarının daha önce görmediğini görür,sürü insanı değildir ,kolektif zihni yok sayar diyor .Yaratıcı insan yalnızdır , isyankardır diyor.
‘Doğru söylüyor’ diyorum kendi kendime hep mücadele etmedim mi en basit yeni bir şeyi hayatıma katmak için .
‘Ama ‘diyor içimdeki gıcık, sürü insanının rüşveti vardır ;toplum sürü insanını ödüllendirilir ,saygı gösterir,onurlandırır ; sürüden ayrılan ise yalnızdır, toplum tarafından horlanır bu hor davranışlara rağmen isyankar ruh, ayak basılmamış bir ada arar, farklı ,başkalarının daha önce görmediği ve duymadığı; kolektif düşünce hemen karşı çıkar ve kendi dogmasını diretir .
‘Hatırla’ diyor içimdeki gıcık: ‘Aşık oldum ‘dedin ,bir taşlanmadığın kaldı, yaşadığın toplumda ,hayatına burnunu sokmayan kalmadı ,didikledikçe didiklediler , tamamen senin kişisel tercihin olan duruma toplum bütün baskısı ile dolaylı olarak veya dolaysız olarak devreye girdi .
Kulaçlarımla suyu döverken’ evet haklı’ dedim içim sızlayarak taa ki sevgilimi kaybedene kadar …
…
Sonra aklıma özgürlük kelimesi geldi kulaçlarımı atarken, ‘Yeterince özgür müyüz? ‘dedim.
İçimdeki gıcık hemen cevap verdi:
-‘Güldürme beni ? Hangi özgürlükten bahsediyorsun sen ,insanlık ancak kolektif zihin öldüğünde ,bireysel özgürlük saygı gördüğünde doğacak ‘diye cevap verdi içimdeki gıcık.
‘Of’ dedim,’Sabah sabah kafa mı karıştırıyorsun, nedenmiş o’ dedim ?
‘Hangi başkaldırın saygı gördü ALLAH AŞKINA!’ dedi, içimdeki gıcık
Yüzmeye devam ettim ,serbest, daha kuvvetli kulaçlarla ,suyu döverek ,
Ben kendimi özgür falan olduğumu zannediyordum oysa,
‘İnsanlık olarak, bireyler olarak baş kaldırımlarımıza saygı gösterildiği zaman doğmuş olacak insanlık ‘diye tekrar etti, içimdeki gıcık .
Tekrar bu sefer, kurbağalama yüzmeye devam ettim ‘Ama’ dedim , tam cevap hazırlarken sözü ağzıma tıkadı, içimdeki gıcık.
Hangi özgürlükten söz ediyorsun sen …
Aşık oldum dedin bir taşa tutmadıkları kaldı seni! Hayatlarında değil aşık olmak, minik bir kediye bile sevgi verip bağlanmaktan, sorumluluk almaktan korkanlar, yargıç kesildi ,Tanrı adına senin icabına bakmaya kadar götürdüler işi …
‘Of ‘dedim sabah sabah içimdeki gıcığa nereden çıktın sen, oysa ben sanıyordum ki …
-Ne sanıyordun?
Özgür falan olduğunu mu?
Iıı ,hayır değilsin ,bu öyle bir toplum ki , seni sürekli izler ,dedektiflik yapar ve eleştirir, kendi gibi olmayan her şeye müdahale eder hele bir kolektif zihnin dışına azıcık çıkmaya çalış bak neler oluyor ?
‘İNSANLARA HÜKMEDEN BU KOLEKTİF ZİHİNDEN SIKILDIM ARTIK’ diye itiraf ettim kendime.
Daha hızlı yüzmeye başladım kulaçlarımla suyu dövmeye devam ederek…
‘Sıkıldın değil mi’ dedi, içimdeki gıcık.
‘Evet’ dedim, sıkıldım…
İçimdeki gıcık devam etti yüzerken, nefeslerimin arasında, kulağıma fısıldadı, kopyacı ,üretmeyen, insanlara hükmeden kolektif bir zihne sahip bir toplumuz.
Kulaç atarken galiba haklı dedim içimdeki gıcığa.
’Bir de ,bu herkeslerin işine burnunu sokma durumu var çevrede o boy ki bu durum insanı altüst edecek durumlara sokabilir…’Dedi gıcık.
‘Off’ diyorum , sabah sabah sus artık.
‘Yalan mı?’ diyor
‘Bak herkesin işine burnunu sokma durumunu daha yeni yaşamadın mı ?’
Sözde hatır sormak için aramalar ,
-Aman ihmal etme ,
-Ameliyat ol ,gibi dolduruşlar
Sonraaa başınıza felaket gelince
Bu çakma Güzin Ablaların ortadan sessizce kayboluvermeleri, en ihtiyacınız olan durumda yapayalnız kalıvermeniz, işte herkesin işine burnunu sokma durumunun farklı bir boyutu.
‘Evet’ diye cevap verdim içimdeki gıcığa ‘Bu yüzden sadece düşüncelerime odaklanıyorum ,tüm yaşamdan algıladığım duygu ve sentezlere bakarak alıyorum kararlarımı ‘
‘İyi işte akıllanmışsın artık’ diyor gıcık .
‘Acaba ? Akıllandım mı gerçekten, sürüden farklı düşünebiliyor muyum ? diyorum kendime .
Yaşananlara baktığım zaman objektifi dar alanlarımızdan , ülkemize, objektiften daha geniş açı ile baktığımızda dünyaya çevirdiğimde, kaos görüyorum.
Hemen hemen her ülkede kendi içinde var olan farklı kaoslar gittikçe büyüyen . Bu kaos ve daha fazlası yaşanacak gibi gözüküyor ,ta ki; ‘İnsanlara kendi tarzlarında var olabilecek alan tanınınca, kişiye sağlanan bireysel özgürlük , yaratıcılığı tetikleyecek… O zaman herkes kendisi ile barışık olacak, kendi ile barışık olanlar kavga etmezler ve başkasına da müdahale etmezler ‘dedi içimdeki gıcık…
Havuzun kenarına ellerimi dayadım , havuzu çevreleyen camdan içeri gün ışığı dolmuştu, günü karşılamak ne güzel diye düşündüm ..
Sevgi ile kalın
.