Geldim, sonsuz ışığın önümde parıldadığı dünyaya…
Gelirken taşıdığım beklentilerim, zihnimi dolduran bilgilerim, tekamülüm için aldığım kararlarım ve dünyada buluşmayı planladığım ruh gruplarım, … Hepsi, her şey bendeydi ve fakat her biri onları bulmam, bulmaya çabalamam için geri çekilmişlerdi.
Bedenimle, ruhumla sürüklendiğim bazı yerlerden, konulardan, insanlardan, gizlerden, sırlardan kimi zaman geri çekildim. Dünyada buluştuğum ruhlara bu görevi ben vermiştim. Kimisi beni zorlayacak, kimisi hayal kırıklığına uğratacak, kimi ne olursa olsun desteğim olacak, kimisi de çıkmayı öğrenebilmem için beni en derinlere sokacaktı.
İnsan olmaya başlarken öğretilen bazı duygulardan nasıl arınmam gerektiğini öğrenecektim. Var olması gereken tek duygunun sevgi olduğu uyanmaya başladığım günlerde fısıldanacaktı kulağımdan zihnime. ‘Sana vurana diğer yanağını uzat’ sözü misali ruhuma zarar veren duyguları anlayacak, sevecek ve onu o saf sevgiyle sonsuzluğa gönderecektim.
Enerjiyim. Ayaklarım yere basıyor olsa da içimde titreşip duran enerji benimle süzülüp duruyor. Bedenim yeri hissederken, ruhum hayatı deneyimliyor.
Renklerim. Kimi zaman en yakıcı kırmızı, kimi zaman en doygun mor, kimi zaman en eğlenceli turuncu ama çoğu zaman en sakin maviyim. Bedenimden her biri inanılmaz bir ahenkle geçip gidiyor.
Seslerim. Rüzgâr, o kızgın tonuyla bağırırken etrafa onunla eğlenen yaprakların hışırtısıyla dolu içim. Bir arının vızıltısına kulak kabartırken, bir karıncanın attığı o kocaman adımın sarsıntısını duyuyor kalbim.
Nefesim. Kimi zaman yeni açmış bir gül, kimi zaman yasemin, kimi zaman nergis ama en çok lavanta kokmak isterim.
Evrenim. O kocaman evrenin içindeki belki de bir etkisiz eleman ama içimdeki evrenlerin tek sahibiyim. Sadece bu nedenle evren bende, ben evrendeyim.
Uyandım ve geldim. Koşmaktan yoruldum bazen ve küstüm her şeye. Bu kadar zor olmamalı dedim. Sonra yeniden kalktım ama bu kez koşmak istemedim. Birkaç perde kendiliğinden kalktı önümden, birkaç tanesini ben araladım ve şimdi yeniden koşmaktayım.
Unuttuklarım, hatırlamam gerekenler ve amacım için bir süre daha koşacağım. Tıpkı sen, siz, hepiniz gibi. Ben sadece başka bir pencereden anlattım.