Sümerliler gibi antik çağlarda yaşamış ama bu kadar gelişmiş bir uygarlık, bilim adamlarını düşünmeye ve araştırmaya sevk etmese olmazdı.
Çok eski çağlarda yaşamış bir halk bilimde bu denli gelişmeyi nasıl başarmıştır?
Astronomi ve matematiğe ait olan binlerce Sümer metinleri bulundu. Aralarında temel matematiğe ait öyle metinler var ki, burada karmaşık geometrik şekillerin alanının bulunması, denklemlerin köklerinin bulunması gibi o çağlarda yaşamış halklardan beklenmeyen, bilim adına çok şeyler içermekteydi. Sümerliler çok karmaşık hesaplama sistemleri kullanmışlardı. Bu tip karmaşık sistemler modern dünyada bilgisayarlar icat edildikten sonra kullanılmaya başlandı. Ufologlara göre, Sümerliler bu tip bilim ve bilgileri uzaylılardan almışlar. Onlara göre, bu denli gelişmiş bir bilimin başka izahı olamaz.
Sümer metinlerinde Güneş sisteminin gelişimi, oluşumu ve yapısı hakkında, gezegenlerin listesi ve özellikleri hakkında ayrıntılı bilgiler yer almaktadır. Resimlerden birinde Güneş sistemi çizilmiştir. Merkezde duran Güneşin etrafında ise bugün bildiğimiz tüm gezegenler yer almaktadır. Ama Sümerliler Plüton’u Satürn’ün yanında tasvir ederek, onun uydusu olduğunu belirttiler. Sümerlilere göre, Mars ve Jüpiter arasında hiç bilmediğimiz büyük bir gezegen bulunmaktadır. Onlar bu gezegeni Nibiru olarak adlandırmışlardır. Nibiru kesişen anlamına geliyor. Nibirunun çok büyük yörüngesi var ve 3600 yılda bir Mars ve Jüpiter’in arasından geçiyor. Sümer metinlerine göre, Anunnakiler gelmiş, Gök ve Yerin bağlantısı kurulmuştur. Anunnakiler 445 bin yıl önce işte bu gezegenden dünyamıza gelmişlerdir.
Ahmet YILMAZ – http://sumerliler.com/