Dün oynanan Bursaspor – Fenerbahçe maçı bu sene ligde izlediğimiz çoğu maçın aksine seyir zevki açısından izleyenleri memnun etmiştir. 90 dakika boyunca iki takımın da kazanmak için saldırdığı, defansı ikinci plana attığı keyifli bir müsabakaydı. Bir Fenerbahçeli olarak İsmail Kartal’ın dün ilk defa çok doğru işler yaptığını görmek beni mutlu etti. Kendisine inanan biri değilim ama en azından bir şansı hak ediyor ve taraftarın sene sonuna kadar kendisini desteklemesi lazım.
İsmail hoca milli maç arasından önce oynanan Rizespor maçındaki kadroyu bozmayarak doğru bir iş yaptı. Bu futbolculara ‘’hak edene formayı veririm’’ tadında bir mesaj olarak algılanabilir.
Taktiksel olarak işe yaramasa bile, takımın kimyasını ve hocanın saygınlığını arttıracak minik ama önemli detaylardır bu tip kararlar. Ancak hocanın takım üzerindeki ağırlığını arttırabilmesi için daha çok yolu var ve Aziz Yıldırım’ın gerekiyorsa futbolcuları epey fırçalayıp, yontması lazım.
Caner Erkin’in dün oyundan alındığı için hocaya karşı takındığı tavır ahlaksızlıktır. Sen hocanı canlı yayınlanan, tüm Türkiye’nin izlediği bir maçta bu denli ezemezsin. Üstelik adam takım üzerinde daha tam anlamıyla bir otorite kuramamışken bu tarz kabadayı ve tehlikeli davranışları hiç yapamazsın. Kaldı ki, berbat oynuyorsun, daha maçın başında yine bir sarı kart almışsın, aldığın karttan 10 dakika sonra Volkan Şen’e gidip yine kartlık bir müdahalede bulunuyorsun, Allahtan hakem Fırat Aydınus vermiyor. Bu kadar kritik bir deplasmanda takımını 10 kişi bıraksaydın, o salladığın parmak yerine Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe taraftarının parmağı olurdu.
Caner Erkin hakkında değinmem gereken bir başka konu ise eşi Asena Hanım ile olan sosyal medya flörtleşmeleri. Kritik bir maçtan 4-5 saat önce hanımıyla twitter üzerinden kur yapmak anormal bir şeydir, doğru bir tarafını göremiyorum. Maça konsantre olmak yerine hanımının ‘’bir pepsi, bir tepsi, değil messi’’ gibi tweetlerine ‘’aşkım ben de seni çok seviyorum rörörörörö’’ gibi cevaplar vererek hiç profesyonel olmayan işlerle uğraşmaması lazım. Ara karını ne istiyorsan söyle. Maçtan 4-5 saat önce Fenerbahçe taraftarının senden beklentisi tweet atman değil maça konsantre olman. Dün de belli oldu ki konsantre de olamamışsın!
Dolayısıyla, İsmail Kartal’ın daha ilk yarı bitmeden Caner’i çıkarması çok doğru bir hamleydi ve yerine giren Hasan Ali Kaldırım da hiç sırıtmadı. Son bir senedir kulübeye mahkum edilen oyuncunun kendini bu denli hazır tutabilmesi alkışlanacak bir davranış.
Fenerbahçe’de şu an için çok ciddi sıkıntılar olmasa da takımda bazı yanlışlar var ve bunları dile getirip en azından önümüzdeki sezon için erkenden hazırlanmak lazım:
. Emre Belözoğlu sağlıklı olduğu müddetçe ilk 11’e yazılmalı. Bunu kendisini çok beğendiğim için değil, takımın yaratıcı oyuncu eksikliğinin her maçta hissedilmesinden dolayı söylemekteyim. Fenerbahçe futbol takımının oyun içi IQ’su ve yaratıcılığı çok alt seviyelerde. Yıllarca izlediğimiz Levent Kırca skeçleri gibi, hiçbir yenilik yok. Bu da çalışılarak giderilebilecek bir eksiklik değil. Transfer lazım.