Bu aralar maç yok malumunuz. Haşmetli ligimiz tatilde. Çocuklar çok yorulduğu için 33 gün dinlensin istemişler. Komik ülkeyiz.
Bir futbol ligi düşünün 18 takımlı birinci liginde tam 15 takımı borç batağında. Büyük takımlarının gelirlerine temlik konulmuş, yıldız ve kaliteli isimleri getirdikleri zaman oyuncular emekliliğe geliyor ve ederlerinin 3 katı para kazanıyorlar. Evet… burası Türkiye…
Senede topu topu 34 maç oynanan ligimizde devre arası tatili tam 33 gün. Bu nasıl bir iştir?
İngiltere’de Ligi 20 takımdan oluşuyor. Sene de 38 maça çıkıyorlar, bunun yanı sıra Federasyon Kupası ve Lig Kupası oynanıyor. Herhangi bir takımın minimum 40 maça çıkması garanti yani sene başında. Tatilleri yok. Oyuncuları dinlendirmek hocaların insiyatifini kalmış.
Geçtiğimiz hafta Boxing Day denilen olayı geride bıraktılar ve takımlar 8 günde 3 maça çıktı. Bu haftasonu ligleri tatildi, onda da Federasyon Kupası maçları yapıldı. Sıfır tatil! Yıl başını aileleri ile kutlayamadı mesela deplasman ekipleri. Şikayet eden var mı? Yok.
Bizim ülkemize gelen yabancı futbolcular ise 23 Aralık haftası maçlarına çıkmayıp erkenden Noel tatiline ülkelerine dönebilmek için sarı kart ve kırmızı kart görmek için bir taraflarını yırttı. Bu milyon eurolar saydığımız ve senede topu topu 40 maça çıkan futbolcular… futbolcularımız…
Türk oyuncularımızın da farkı yok. Sezer Öztürk gibi profesyonel olması gereken bir futbolcu Almanya’da bar kavgasına karışır, bıçaklanır. Ekmek parası (Lamborghini parası) kazancını riske atar…. Kimi futbolcu tatilden 5 kilo fazla ile döner, kimisi ”uçak bulamadım” diye 3-4 gün geç gelir vs…
Türkiye çünkü burası. Futbolu yönetenler profesyonel olmayınca futbolcular da pek kaale almıyor tabii. 2-3 maç kurtarsın yeni kontrat imzalar minimum 2.5 milyon euro cebe indirir.
Topçuları suçlamak pek doğru değil burada. Türkiye’nin yapısal çarpıklıkları her şeyde olduğu gibi futbolu da etkiliyor. Almanya’da tatil 21 gün, İspanya’da 13 gün, Fransa’da 12 gün (bu hafta kupa maçları oynandı vs…)
Futbol takvimini belirleyen federasyonlardır, bizim Federasyon başkanı biliyorsunuz Yıldırım Demirören. Beşiktaş’ı ekonomik anlamda iflas ettiren başkan… Bu başkan Beşiktaş’ı iflas ettirdikten sonra Türk futbolunu yönetmek için seçildi. Düşünün artık ne durumdayız.
Sonuç mu? Son senelerde Uluslar arası turnuvalara katılmayı bile beceremeyen bir milli takım, 33 yaşındaki yıldızları devre arası transfer edebilmek için 5 milyon euro gibi uçuk rakamları vermeye kalkan yöneticiler, ‘‘ne yapsam da decoder satsam” diye ucuz pazarlama yöntemlerine kalkışan yamyam bir yayıncı kuruluş…
Bu yayıncı kuruluşun pazarlama departmanı komik yanlız. Digiturk CEO’su olsam departmanı incelerim. Adamlar dünyanın en kaliteli ligi olan İngiltere Premier Ligi ve futbolumuza nazaran çok daha keyifli olan Brezilya Ligi’nin toplamda aylık 10 TL gibi makul bir fiyata izlettiriyorken, bizim kalitesiz ve futbol zevki derbi maçlara endeksli ligimizden minimum 39 TL gibi akıl almaz bir fiyat talebinde bulunuyorlar. Allah akıl fikir versin.
Süleyman BERK