Bu sabah kalktığımda aklımda ilk iş olarak ulu önderimizin yarın 79. ölüm yıldönümü olması münasebetiyle onun doğum haritası ile ilgili keyifli bir yazı yazmak vardı. Çoğunlukla hepimizin yaptığı gibi de sabah çayımı yudumlarken rutin sosyal medya ve gazete taraması sırasında şu günlerde ülkemizi ziyaret eden ünlü işadamı Space X in kurucusu Elon Musk’ın Anıtkabir ziyareti haberinde takıldım kaldım. Bu ziyaret ve bu ziyaretin manşet yapılması ile ilgili olarak da bir çok farklı çeşitlilikte yorum dikkatimi çekti. Takdir eden kesim kadar yeren kesim de çok fazlaydı. Ben şahsım adıma kendisinin samimiyetine inanıyor ve teşekkür ediyorum. Çünkü kendi şahsi Twitter ve Instagram hesaplarından yaptığı bu ziyareti paylaşarak Atatürk’ e duyduğu saygıyı tüm dünyaya ilan etmiştir, yani bizim yerel medyanın onu manşet yapmasına hiç ihtiyacı yoktur. Dünyanın en zeki insanlarından biri kendisinden daha zeki birini büyük bir saygı, hayranlık ve sevgi ile ziyaret etmiştir. Sonuç olarak milletçe şunu görmemiz lazım ‘ Bizim hiç kimsenin aklına ihtiyacımız yok, kurucumuzun fikirlerini anlayalım yeter’…. Bu konuyu burada kapatıp ana konuma geri dönüyorum.
Atatürk ün doğum tarihi kendisi tarafından net olarak bilinmiyordu. O yüzden farklı kaynaklarda doğum günü ile ilgili olarak farklı tarihler belirtilmiştir. Her astrolog kendisine göre rektifikasyon çalışması yaparak, yani kişinin hayatındaki önemli tarihlerden faydalanarak doğum gününü, yılını ve saatini belirleme çalışması ile Atatürk’ ün doğum tarihi ile ilgili çeşitli tespitlerde bulunmuşlardır. Ulaşılan doğum tarihi bilgileri bu rektifikasyon çalışmaları sonucu ortaya çıkmıştır. Bu tarihlerden en çok bilinen 4 ocak 1881, 12 mart 1881, 17 mayıs 1881 tarihleridir. Ben ise kendi hocam sevgili Öner Döşer’ in geçen yıl yazdığı Dünya Astrolojisi kitabında Atatürk ün doğum haritasını tarihsel bilgilerle onayladığı ve çok da başarılı bir rektifikasyon çalışması sonucu tespit ettiği 12 Mart 1881 tarihini içsel onayımla da kabul ettim. Sevgili Öner Hocam kendi rektifikasyon çalışması ile saatini de 21.29 olarak bildirmiştir ve haritanın analizini kitabında uzun uzun yapmıştır. Eminim ki bu çalışmayı yaparken çok detaylı ve titiz çalışmıştır, zaten karakteri gereği de sadece net olduğu bilgilerle çalıştığını çok iyi biliyorum. Buradan kendisine sevgi ve saygılarımı tekrar göndermek istiyorum…
Bu bilgiler ışığında Atatürk ün doğum haritası aşağıdaki gibidir. Şüphesiz ki bu haritanın analizi çok daha uzundur ancak ben bu yazımda kısaca bahsetmek istiyorum ;
Doğum haritası analizi yapmadan önce Atatürk ü düşündüğümde aklıma ilk gelen onun keskin delici bakışları oluyordu. Bu bakışlar ancak bir Akrep’ in bakışları olabilir düşüncesini her zaman taşıdım. Burcu, yükselen burcu, ay burcu veya haritasında bir Akrep stelyumu olma olasılığı kaçınılmazdı. Haritasını ilk gördüğümde ‘işte harita %90 bu harita ‘ diyerek içsel onayımı da almış bulunmaktayım. Haritaya bakınca yükselen burcunun 3 derece Akrep olduğunu görebiliyoruz. Yükselen Akrep kendisine delici bakışlar, kuvvetli sezgi, derin bir kişilik, karizma, dirençli bir yapı, yüksek konstantrasyon vermiştir. Yükselen burcun yöneticisi olan Mars gezegeni de Kova burcunda 4. Evde yerleşmiştir. 4. Ev köşe bir evdir ve burada yerleşen gezegenin tam kapasitesiyle çalıştığını söyleyebiliriz. Bu da şunu gösteriyor ki yaşam amacı kendisini güvende hissedeceği bir ev, yuva yaratmak olmuştur, tüm gücüyle mücadelesini bu uğurda vermiştir. Bu ev sadece kendisine ait değil tüm milletin evidir, vatandır. Haritalarımızdaki 4. Ev baba, ev, aile, toprak ve vatan konularını temsil eder. Yöneticinin Kova burcunda olması ile de bu mücadelesini bilginin ışığında, sıra dışı ezber bozan yöntemlerle ki bunlar devrimsel çalışmalarıdır , özgürlük için gerçekleştirmiştir diyebiliriz.
Haritalarda en güçlü çalışan gezegenler köşe evlere yerleşen gezegenlerdir. Yine en çok dikkatimizi çeken haritada diğer bir köşe ev olan 10. Evde, haritanın tepe noktasında yerleşen Aslan burcundaki Ay dır. Ay kişisel haritalarda anneyi ve duyguları temsil eder. Buradan şunu söyleyebiliriz ki annesi her zaman onun için en önemli konumda olmuştur. Annesine çok değer verirdi ve annesinin onun üzerinde baskın olarak adlandırabileceğimiz bir etkisi de vardı. Haritadan anladığımız üzere Zübeyde hanım yönetken, hoş görünümlü, gelenekselci bir kadındı. Atatürk annesine çok değer vermesine, onu hayatının en yüksek konumunda taşımasına rağmen , yükselen yöneticisi olan Mars ın Ay ile karşıt açı yapmasından aslında annesi ile çok zıt kutuplarda olduğunu, zıtlaştığını, tartıştığını anlıyoruz. En basit şekilde anlatırsak haritada Zübeyde Hanım’ı temsil eden Ay’ ın Aslan burcunda olması onun otoriter ve geleneksel olduğunu, Atatürk’ü haritada temsil eden yükselen yöneticisinin Kova burcunda olması ise Atatürk ün tam tersi bir karakterde özgürlükçü ve devrimci olduğunu gösteriyor. Buradan bakınca karakterleri birbirinin tam zıttı olduğunu anlamak hiç de zor değil.
Bir diğer dikkatimizi çeken nokta haritada 4. Evde Kova burcundaki Mars ve 6. Evde Koç burcundaki Satürn’ün birbirini karşılıklı ağırlamasıdır. Mars askeri, askerliği temsil ederken, Satürn de disiplini ,organizasyonu, otoriteyi, sorumluluğu temsil eder. İkisinin birbirini ağırlaması, bu iki gezegenin aslında birlikte çalıştıklarını gösteriyor. Buradan da Atatürk ün sorumluluk sahibi, disiplinli ,organizasyon yeteneği olan bir asker olduğu sonucunu çıkartabiliriz. Ve bu askeri yeteneğini de vatanı için mücadele ederek değerlendirmiştir.
Yine haritamızın bir diğer köşe evi olan 7. Evin girişindeki Boğa burcundaki Venüs dikkatimizi çekiyor. Venüs bir erkek haritasında kadınlar veya eş anlamına geliyor, ayrıca bunun dışında ilişkiler, estetik zevkini de temsil ediyor.. Güçlü çalışan bir Venüs Atatürk’ ün her zaman şık, insan ilişkilerinde ve genel davranışlarında kibar ve de kadınlarla olan ilişkilerinde de oldukça zarif ve gözde bir yapı olduğunu gösteriyor.
Boğa’daki Venüs’ün yine Boğa’daki Neptün ile kavuşumu ise mükemmel ilişkiyi, eşi aslında idealize ettiğini gösteriyor. Hayatı boyunca Atatürk ün kadınlar tarafından hayranlık duyulan zarif bir erkek olduğunu görüyor ve ömrünün çoğunda içinde yaşadığı tüm zor şartlara rağmen aşktan uzak olmadığını anladığımız anılarının varlığını da biliyoruz.
Ancak haritada kendisini temsil eden Mars ile 7. Evdeki Venüs arasındaki kare açı kadınlarla ilişkilerinde zorlandığını da gösteriyor. Harita aslında bu durumun iki temel nedenini gösteriyor, birincisi Mars’ın Kova burcunda olması özgür bir yapıyı temsil ediyor, dolayısıyla kadınlardan gelen baskıya tahammül edemiyor, ikincisi ise kafasındaki eş tipini çok fazla idealize etmesi, dolayısıyla ilişkilerinde hayal kırıklığına uğraması. Ayrıca Neptün ün yine Boğa burcundaki Kiron ile kavuşumu da bu hayal kırıklıkları ile birlikte ilişkiyi kaybettiğini de temsil ediyor. Bunun yanı sıra Venüs ün 11. Evdeki Başak burcundaki Uranüs ile yaptığı üçgen açı halk için yaptığı çalışmalarında, devrimlerinde, sosyal çevresinde kadınlardan, özellikle eşinden destek aldığını gösteriyor. Bu analiz hemen yaptığı evliliği ön plana çıkarıyor. Hepimizin bildiği gibi Boğa burcundaki Venüs ün temsil ettiği eşi Latife Hanım zengin ve eğitimli bir aileden geliyordu. Boğa burcu maddi varlığı da temsil eder. Ve halk ile ilgili çalışmalarında her zaman Latife hanım kendisine eşlik etmiş, yanında boy göstermiş ve her türlü çalışmasında kendisine destek olmuştur. Her sabah Atatürk için gazeteleri tarar, çeviriler yapar, organizasyonlar düzenlerdi. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ nde Latife hanım her zaman modern görünümlü, iyi eğitimli, yeni Türkiye Cumhuriyetinde olması istenilen bir kadın örneği olarak cemiyetlerde göz önünde durmuştur. Yaptığı evlilik töreni bile modern bir evlilik töreni ve prosedürü olarak halka örnek olmuştur.
Haritada Güneş Balık burcunda ve ardıl evlerden biri olan 5. Evde yerleşmiştir. Güneş in Balık burcunda olması Atatürk ün aslında hassas, duygusal, empatik, merhametli , fedakar bir yapıda olduğunu gösteriyor. 5. Ev haritalarımızda çocukları, sanatı, hobilerimizi, eğlenceli faaliyetleri, sportif aktiviteleri, aşk ve romantizmi temsil eder. Balık burcundaki Güneş kendisine sahip olduğu dans yeteneğini de vermiştir, onun güçlü meşhur Zeybek dansını, balolarda yaptığı zarif valsleri hepimiz biliriz.. Hayatına bakıldığında, bireysel hayatını vatanı için feda etmiştir. Zaten kendisi hiçbir zaman tek adam olmaya çalışmamıştır. Evet eşsiz, yapıcı, güçlü bir lider ama egoist bir diktatör olmamıştır. Kalbi gençlerden yana atmıştır. Çocukları çok sevmiş, onlara çok değer vermiştir. Dünyada bir ilki yaparak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını çocuklara hediye ve Cumhuriyetimizi de gençlere emanet etmiştir. Mütevaziliğini anladığımız pek çok söylemi vardır, bunlardan en çok kulağımızın aşina olduğu ise bir 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamasında söylediği ‘ Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’. sözüdür.
Yarın ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ün ölümünün 79.yılında kendisini her zamanki gibi sonsuz saygı , sevgi ve özlemle anıyoruz. Ne kadar şanslı bir milletiz ki dünyada eşsiz bir zihinsel ve duygusal kapasite ve yeteneğe sahip, ve bu yetenekleri en doğru şekilde vatanının ve milletinin faydasına kullanmayı başarmış bir liderin varlığını yaşadık ve halen yaşıyoruz ve de sonsuza kadar yaşayacağız. Bazen milletçe yaşadığımız her zorluğa rağmen kutsanmış bir millet olduğumuzu düşünmeden edemiyorum.
Sorularınız ve kişisel doğum haritanız için bana mail adresimden ulaşabilirsiniz.
Sevgiyle sağlıkla pozitifte kalalım…