Yazılarımda sıklıkla değindiğim hususlardan biri Türk insanının oldukça sabırsız olmasıdır. Geçen sene ne oynadığı bile belli olmayan, saha içi dizilişinden habersiz, oyuncu değişikliklerini teknik direktör yerine takım kaptanının yaptığı bir takımı alıp 14 haftada şu noktaya getirmek başarıdır. 4 ay gibi kısa bir zaman diliminde şuursuz, bilinçsiz, yeni bir araya gelmiş bir oyuncu grubuna sistem öğretebiliyor ve karakter kazandırabiliyorsanız işinizi iyi yapıyorsunuz demektir. Bazı taraftarlar ‘’bu kadar para harcandı, tabii ki başarılı olacak’’ diye bir argüman sunabilir ama bu futbolda geçerli ve doğruluk payı olan bir argüman değildir. Örneklemek gerekirse İngiltere de Manchester United ya da İspanya da Real Madrid son iki sezonda çok deli paralar harcamasına rağmen şampiyon olamamıştır çünkü futbolda pahalı olan kadro değil ‘’sistemi’’ olan kadro kazanır.
Bazen yazı yazmak ya da anlatmak gereksizdir. Futbol sonuç oyunudur ve aşağıdaki tablo muhalif ve çatlak sesleri susturmak için yeteri kadar sağlam bir delildir.
Fenerbahçe 27 Eylül de çok iyi oynayıp kaybettiği Beşiktaş maçından sonra bir daha yenilgi yüzü görmedi ki o maçta da yenilmeyi haketmemişlerdi. Takım 1 Ekim den beri çıktığı 11 müsabakada tam 2 ay boyunca yenilmedi, 7 galibiyet 4 beraberlik aldı ve üzerine koymaya da devam ediyor.
Birkaç hafta sonra Vitor Pereira için ‘’bu takımın hocası değil’’ ve ‘’şovmen’’ gibi ağır kalıplar kullanan Rıdvan Dilmen ve Mehmet Demirkol’un günah çıkarmalarını izlemek keyifli olacaktır. Bunlar gibi çok izlenen ve zaman zaman çok iyi tespitleri olan yorumcular bu yaşlarına kadar ‘’erken konuşmamak’’ gibi bir kalıbı uygulamamayı öğrenemediyse bu onların ayıbı ama gün geldiği zaman laflarını yiyeceklerdir.
O yüzden ben şimdilik bir müddet pusuya yatıp dün oynanan ve 2-0 Fenerbahçe’nin üstünlüğü ile sona eren Fenerbahçe – Trabzonspor maçına değineyim;
Fenerbahçe üstüne koymaya devam ediyor. Dün oynanan futbol belki çok fazla tat vermedi ama takımın Perşembe gecesi saat 22.05 de balçık gibi zeminde top oynadığını, uzun sayılabilecek bir yolculuk yaptığını ve fazla dinlenme fırsatı bulamadığını hatırlamak lazım. Ağır zeminlerde oynamak zordur, adaleler daha çok yorulur ve ayaklar gitmez. Dün de topçuların bazı pozisyonlarda ağır kalmasının sebebini ben buna yoruyorum.
Vitor Pereira’nın Alper Potuk ısrarı sonunda meyvesini vermeye başladı. Takımdaki yaratıcı oyuncu eksikliğini Alper’in kapatmasını şahsen beklemezdim ama Alper’in hakkını vermek lazım. Dün takım arkadaşlarını 4 defa ciddi pozisyonlara soktu ve Nani’ye güzel bir gol attırdı. Volkan Şen ile birlikte ilerleyen zamanlarda ‘’kilit açıcı’’ olarak daha faydalı işler yapacaklarını düşünüyorum.
Nani’ye de ayrı bir parantez açmak lazım. Portekizli oyuncunun yeteneklerini tartışmak yersiz. Lakin, motive olmuş bir Nani ile rakibi küçümseyen Nani arasında dağlar kadar fark var. Dün daha maçın 1. Dakikasında ne kadar motive olduğunu gösterdi. 1 gol attı, 1 asist yaptı, rakip takımdan Alper Uludağ’ı da bireysel yeteneklerini kullanarak çift sarıdan oyundan attırdı. Şimdi ben Vitor Pereira olsam Nani ile konuşur, Trabzonspor maçındaki motivasyonunun ¼’ünü daha düşük kalibreli takımlara karşı da kullanmasını isterim. Motive olmuş bir Nani bu ligi siler süpürür, umarım ileride her maçı aynı değerde görmeye başlar ve taraftarı mest eder.
Sonuç olarak ben Fenerbahçe’yi izlediğim her maçta yeni pozitif gelişmeler gözlemliyorum. Oyuncuların pas trafiği, akışkanlığı, saha içi kaymalar, yardımlaşmalar beni mutlu ediyor. Vitor Pereira öyle ya da böyle yenilmeyen ve gol yemeyen bir takım yaratmayı başardı. Bu taktir edilmesi gereken ve kendisini sevmeyen taraftarların da saygı duyması gereken bir husus. Geçen sene rakiplere zibille pozisyon veren ve Volkan Demirel’in günlük performansına endeksli bir takım savunması mevcutken bugün takım defansif anlamda ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Savunma ve ortasaha arasındaki mesafe daraldığı için yardımlaşmalar üst seviyeye çıkıyor. Bu da geçtiğimiz sezonlarda saçma sapan goller yediği için eleştirilen Volkan Demirel’in bu sene kalede güven vermesine neden oluyor.
Pazar günü Gaziantep deplasmanından da galibiyet ile dönüldüğü taktirde Fenerbahçe’nin kolay kolay durdurulamayacağını düşünüyor, iyi haftalar diliyorum.
@josephintavugu