Zaman kalburu acımasızdır. Elemeye devam eder. Sap döner, keser döner, bir gün gelir hesap döner de, peki “SAVA KUŞLARI MERDİVENİ” bir daha döner mi?
TARİH: 24 MART 1938: —“DEVLET TARAFINDAN CUMHURBAŞKANI İÇİN SATIN ALINAN SAVARONA YATINA, İNGİLTERE’NİN SOUTHAMPTON LİMANINDA BAYRAK ÇEKME MERASİMİ DÜZENLENMİŞ VE TÖRENDE LONDRA BÜYÜK ELÇİMİZ FETHİ OKYAR DA HAZIR BULUNMUŞTUR. YAT TESLİM ALINIŞINI TAKİBEN HAMBURG ‘DA İNŞA EDİLDİĞİ FABRİKADA BAKIMDAN GEÇİRİLİP, BAZI DEĞİŞİKLİKLER YAPILDIKTAN SONRA, 22.05.1938 GÜNÜ BURADAN HAREKETLE 01.06.1938 ‘DE İSTANBUL’A GELMİŞTİR.”
1 Haziran 1938, herhalde ATATÜRK ‘ün yaşamındaki en mutlu günlerden biriydi. Aylardır beklediği “SAVARONA YATI”, o sabah Dolmabahçe önüne demirlemişti. ATATÜRK, yat geldiği sırada İngiltere’den yeni dönmüş olan İş Bankası Genel Müdürü Muammer ERİŞ ‘le görüşüyordu. Yatı görünce dayanamadı, ERİŞ ‘i de yanına alarak saat 15.30 ‘da bu yeni oyuncağına koştu.
DENİZCİLİK TARİHİNDE YAPILMIŞ EN BÜYÜK, GÜZEL VE ŞAHANE ÖZEL YAT OLARAK NİTELENDİRİLEN SAVARONA YATINI ŞİMDİ DİLERSENİZ YAKINDAN TANIYALIM:
*YEMEK SALONU: On altıncı Lui stilindeki mobilyalarla döşenmiş, 24 kişilik uzun oval masanın üstü krem rengi lake boyalı. Takım, altın yaldızlı süslemelerle işlenmiş.
*GÜMÜŞ ÇANAK: Kral FAYSAL ‘ın 1946 yılında hediye ettiği gümüş çanak.
*MEYVELİK: Irak Veliahdı Abdüllillah’ın hediyesi som gümüş gemi formlu meyvelik. Eşi dünyada yok…
*GÜNEŞ SALONU: ATATÜRK ‘ün en çok sevdiği yerlerden birisi. Ceviz oyma, bambu taklidi mobilyalar ile dekore edilmiş. Güverteye açılan kapının iki yanında bulunan raflardaki “BUDA” heykelleri çok nadide eşyalar.
*DÖNER MERDİVEN: Güneş salonunu alt salonlara bağlıyor. Döner merdiven kusursuz bir el işçiliğiyle yapılmış. Yata ismini veren “SAVA” kuşlarını tasvir eden büyük demir pano siyaha boyanmış.
*GÜMÜŞ YAZI TAKIMI: Ata Kamarası’nda çalışma masasında üzerindeki yazı takımı, gümüş dünya küresi, gümüş ve ince motiflerle işlenmiş iki mürkkep okkası, stampa, kalemlik, kağıtlık. Eşi dünyada yok…
*MÜZİK SALONU: Saatli bir köşe bar. Her santimetrekaresi elle işlenmiş, dünyada eşi yok. Müzik salonunda beş ayrı oturma grubu, dört adet dorik başlı sütun.
*OKUMA SALONU: Alt güverteye açılan ahşap kafesli buzlu cam kapıları, iki yanında ise maroken koltuklarla iki ayrı oturma grubu…
*YATAK BÖLÜMÜ: İki yatak. On beşinci Lui’nin orijinal kendi yatakları olduğu söyleniyor.
*BANYO: Berber, sauna ve WC bölümü, küvet siyah seramik duvarlar ise pembe fayans.
Bilginin kaynağını merak eden okurlarıma Temmuz 1981 tarihli “EV DEKORASYON” dergisini öneririm.
KARACİĞERİNDE BÜYÜYEN HASTALIK, İKİNCİ VE ŞİFASIZ DEVRESİNE GİRERKEN O, ANCAK 55 GÜN KULLANABİLECEĞİ YENİ BİR SARAYA KAVUŞUYORDU. SAVARONA YATIYLA BİRLİKTE ATA’NIN SON YAZI BAŞLIYORDU.
Bir yıl önce ATATÜRK, Amerikalı bir milyoner kadın için yapılan, uzun deniz yolculuklarına elverişli “SAVARONA YATINI” sipariş etmişti. Hitler SAVARONA ’yı almak için bir teklif yapmış ama Türklerin daha önce davrandıklarını öğrenince vazgeçmişti. Yat, ATATÜRK ‘ün son hastalığı başladığı zaman gelmiş ve ATATÜRK acı acı alay ederek,
-…”BU YATI BİR ÇOCUĞUN OYUNCAĞI BEKLEMESİ GİBİ BEKLEMİŞTİM… MEĞER BANA HASTAHANE OLACAKMIŞ!”
İstanbul’un boğucu sıcağında ATATÜRK ‘ü saraydan alıp SAVARONA ‘ya götürdüler, hiç olmazsa meltemden faydalanabilirdi. Yat gerçekten bir hastane gemisi olmuştu.
Doktor Fissinger artık yanından ayrılmıyordu. ATATÜRK doktorların günlük konsültasyonları için yapılan kurmay toplantıları gibi görüyordu, savaşın sonucu kendi hayatıydı. Kendisi de artık komutan değil ama komutlara baş eğen bir erdi. İNÖNÜ ‘nün de hasta olduğu için kendisini görmeye İstanbul’a gelemediğini duyunca Fissinger’e Ankara’ya gidip onu muayene etmesini söyledi. Hastasını uzun süre bırakmak istemeyen Fissinger yirmi dört saat için Ankara’ya gitti. Dönüşünde İNÖNÜ ‘de şeker hastalığı olduğunu ama ameliyat gerekmediğini söylediğini bildirdi. Doktor Fissinger, Paris’e dönmek zorundaydı. ATATÜRK kalması için ısrar edince Fissinger bir yaverine, “BİR GÜN DAHA KALACAK OLURSAM BEN ONUN SÖZÜNÜ DİNLEMEYE BAŞLAYACAĞIM, İRADESİ OKADAR KUVVETLİ!” dedi.
ATATÜRK şezlongunda bir hastanın monoton yaşayışına girdi. Sabah uyandığı kamarasından gelen gramofon sesinden anlaşılıyordu. O zaman manevi kızı Ülkü yanına girer, oyunları ve çocuksu konuşmalarıyla onu eğlendirirdi. Güverteye çıktığı zaman çoğunlukla yatak kılığında olurdu. Arkadaşları Kılıç Ali ve İsmail Hakkı, birkaç yaveri sık sık Âfet ya da Sabiha ile otururdu. Ama resmi misafirler gelecek olursa dikkatle giyinir, beyaz bir gemici kasketiyle spor ceket giyer, bazen da yakasına bir çiçek takardı. Devlet işlerini konuşurken kucağına oturan Ülkü’yü okşardı.
SAVARONA ‘nın basık tavanlı kamara salonları da zamanla ATATÜRK ‘e çekilmez derecede sıcak gelmeye başladı. Serinletmek için kamarasının çevresine buz koydular ama ATATÜRK, acı ve ateş içinde şikayet ediyordu: “BAĞIRSAKLARI SULAR İÇİNDE YÜZEN BİR ADAM NASIL YAŞAR?”
Biraz serinlemek için yatla Marmara’ya gidip döndü. Bir gün motorla Florya’ya “SON OLARAK” gitti. Plajdaki insanlar onu her zamanki gibi şık ve kendisine çok yakışan gemici kasketiyle görünce heyecandan çılgına dönüp uzun uzun alkışladılar. Güçlükle ayağa kalktı, pruvaya yürüdü, halka el salladı. SAVARONA ‘ya dönmek istemeyerek Boğaz’da bir gezinti yaptı. Sokaklardaki ve yalılardaki halk onu alkışlıyordu.
Yata dönünce yükselen ateşi birkaç gün dinmedi. Bir gece ateşten ve karnındaki suyun verdiği acıdan fenalık geçirerek “BOĞULUYORUM” diye bağırdı, sendeleyerek güverteye çıktı. Kendini şezlongun üstüne attı. Arkadaşları nemli havada durmaması, kamarasına dönmesi için yalvardılar ama o tevekkülle,
“MUKADDER OLAN NEYSE O OLUR” diye cevap verdi. Kamarasına dönerken güçlükle yürüyordu. Bir koltuğa çökerek Kılıç Ali’ye, “ANNENE TELEFON ET DE BU ATEŞ VE ACI İÇİN BİR EV İLACI BİLİYOR MU SOR” dedi. Kılıç Ali telefon etti. Annesi yıllardır sakladığı bir şişe gül sirkesi gönderdi. Bununla ıslattıkları bezleri ATATÜRK ‘ün başına ve bileklerine koydular. Biraz ferahladı.
Ateşi çıkınca, belki daha serin olur diye onu yine saraya götürmeye karar verdiler. Hiç kimse görmesin diye rıhtımdaki ışıkları söndürerek ATATÜRK ‘ü gece yarısı Saray’a getirdiler. Yürümesi tehlikeli olduğu için doktor onu sedye ile taşımalarını söyledi ama ATATÜRK bunu öfkeyle reddetti. Sedye yerine bir koltuğa oturtarak saraya ve asansöre taşıdılar. Birinci kata çıkınca yardımcılarını itti, itirazlarına rağmen yatak odasına yürüyerek gitti.
Sağlığının kötüleştiği bir tarihte satın alındığından ATATÜRK ‘ün çok az faydalanabildiği “SAVARONA YATI” için İngiliz denizcilik çevrelerinin “DENİZCİLİK TARİHİNDE YAPILMIŞ EN BÜYÜK, GÜZEL VE ŞAHANE ÖZEL YAT” olarak nitelendirilirken, SAVARONA YATI ‘nın korunmasının da bir insanlık ve tarihi görevi olduğu belirtilmiştir.
On bin dolara mal olan “SAVARONA YATI”, bir milyon iki yüz elli bin lira karşılığı satın alınarak ATATÜRK ‘e armağan edilmişti. Ulu önderimizin sadece “55 GÜN” kullanabildiği “SAVARONA YATI, GÜNÜMÜZDE KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TARAFINDAN DEVİR ALINARAK YURT DIŞINDA DA DEVLET YETKİLİLERİNİN HİZMETİNDE OLACAK.”
Sizler için seçtiğim bazı gazete manşetleri:
*SAVARONA SERGİ GEMİSİ YAPILMAK İSTENİYOR ( 08.07.1950): Ladislas Laran adında biri Denizyolları idaresine müracaat ederek Savarona yatını sergi gemisi olarak kullanmak istediğini ve kiralayacağını bildirmiştir. Bu teklif tetkik edilmektedir.
*SAVORONA’YI YOLCU GEMİSİ YAPMAK İÇİN TEŞEBBÜSLER (20.10.1950): Savarona yatını inşa eden Alman firmasının İstanbul’daki mümessili, Savaonanın aynı firma tarafından lüks bir yolcu gemisi haline getirilebileceğini ve iki Alman mühendisinin, gemiyi görmek üzere İstanbul’a gelmek istediğini, Devlet Deniz lyolları İdaresi’ne bildirmiştir. Alman mühendislerinin gemiyi tetkiklerinden sonra bu hususta bir karar verilebileceği yetkililer tarafından söylenmektedir.
*SAVARONA’NIN İSTANBUL-İZMİR ARASINDA ÇALIŞTIRILMASI MUHTEMEL (25.10.1950): Birkaç gün evvel Savarona’yı inşa eden Alman firması yatın kendileri tarafından tadil edilerek 160 kamaralı lüks bir yolcu gemisi haline getirilmesi için Deniz yollarına müracaat etmişti. Teklif idare tarafından tetkik edilmekle beraber Savarona’nın tadili pahalıya mal olduğu takdirde, yatın kuşet konarak İstanbul-İzmir arasında işletilmesi yoluna gidilecektir.
*SAVARONA (03.11.1950): Savarona yatını tadil ederek bir yolcu gemisi haline sokmak teklifinde bulunan Howalt Werke firmasının mühendis ve mümessili üç gün sonra şehrimize gelerek ilgililerle temasta bulunacaktır.
*SAVARONADAKİ TADİLAT (09.11.1950): Savarona yatını tadil ederek 160 yolcu gemisi haline getirmeyi teklif eden Alman firmasının mümessilleri Gnutzman ile Witt dün sabah deniz yolları ile temaşa geçmişlerdir. Alman mühendisler Kanlıca koyuna giderek Savarona yatının bugünkü durumunu tetkik etmişlerdir. Alman firmasının mümessilleriyle bugün tekrar görüşülecek ve yapacakları teklif idarenin mütalaasıyla birlikte Ulaştırma Bakanlığı’na bildirilecek.
*BİR İTALYAN FİRMASI SAVARONA YATINI TADİL ETMEĞE TALİP OLDU (16.11.1950): Monfalcone isminde bir İtalyan firması, deniz yollarına müracaat ederek Savarona yatını tadil ederek yolcu gemisine getirebileceğini bildirmiş ve yatın planları ile son durumunun bildirilmesini istemiştir. İdare, teklifi tetkik etmektedir.
*SAVARONA SATILIĞA ÇIKARILIYOR (24.11.1950): Yıllardan beri satılıp satılamayacağı bir mesele haline gelen ve devlete çok pahalıya mal olan Savarona yatının kat’i olarak satılığa çıkarılması Ulaştırma Bakanlığı’nca kararlaştırılmıştır. Yatın ne yolcu gemisi ve ne de hastane gemisi haline sokulamayacağı anlaşılmış bulunduğu için şimdi gemiyi zevk için kullanabilecek kadar zengin bir müşteri aranmaktadır. Ayrıca geminin lüks seyahatler için bir seyahat acentesine satılması da araştırılmaktadır.
*SAVARONA YATI (22.12.1950): Hollandalı bazı firmalar Savorona’yı aynı mübadele yolu ile almak istiyorlar. Savorananın bütçeye yük olmaktan çıkarılması için bir yıldan beri yapılan teşebbüsler bir hayli ilerlemiştir. Turistik seferlere koymak, satmak, yolcu gemisi haline ifrağ etmek gibi başlıca başlıca üç muhtelif istikamette yapılan bu teşebbüslerden birincisi, geminin şimdiki haliyle ancak 40 kadar yolcu taşıyabileceği için ümidli neticeler vermemiştir. Gemiyi satın almak üzere müracaat edenlerin ekserisini idare çok düşük kıymet takdir etmiş olmaları sebebiyle muvafık görmemiştir. Diğer taraftan bazı Hollandalı firmalar Savarona’yı şehir hattı gemileri ve liman vasıtaları vererek aynı mübedele yolu ile almak istemişlerdir. İdare bu teklifi mukabil bir teklif ile karşılaştırmıştır. Bu mukabil teklifi tetkil etmekte bulunan Hollandalılar idare görüşüne yaklaşabilirse Savarona işi müsbet bir neticeye ulaşabilecektir. Bundan başka Savarona’nın 90.azami 140 yolcu taşıyabilecek bir yolcu ve turist gemisi haline getirilmesi için idareye bazı teklifler de yapılmıştır. Bunlardan teknik olarak en msait görüneni gemiyi vaktiyle inşa eden mütahasısların dahil bulunduğu bir Alman grubudur. Son günlerde gelmiş olan bu teklif idarece tetkik olunmaktadır. Tediye şartları ve fiat mevzularında müzakerelere ihtiyaç göstererek bu teklif üzerinde de müsbet bir neticeye varmak ümitler mevcuttur.
*SAVRONA YATI (03.01.1951): Savarona yatı hakkında nihai karar verecek olan komisyona iştirak edecek Deniz yolları heyeti dün akşam Ankara’ya hareket etmiştir. Komisyon yarın Ulaştırma Bakanlığı’nda toplanacaktır.
*SAVARONA’NIN SEYYAR SERGİ HALİNE GETİRİLMESİ İSTENİYOR (16.01.1951): Savorona yatının durumu yeni bir safhaya girmiş bulunmaktadır. Ulaştırma bakanının ifadesine göre henüz müşteri bulunmadığı için Savarona’nın satılması şimdilik bahis mevzuu değildir. Bu arada bir şahıs Savarona’nın bir seyyar sergi vapuru haline getirilmesini alakadarlara teklif etmiş ve memleketimizin el işlerinin, dokumacılığının mahsulat ve sanayinin harice tanıtılması için böyle bir seyyar sergide şiddetle ihtiyaç olduğunu ileri sürmüştür. Alakalılar bu teklif üzerinde durmaktadır.
*SAVARONA YATI TADİL EDİLECEK VEYA SATILACAK (24.04.1951): Savarona yatının kiralanacağı yolunda dün çıkan haberler üzerine kendisiyle temas ettiğimiz Deniz yolları Genel Müdürü Yusuf Ziya Oniş bu haberi yalanlayarak “Savarona yatının tadil edilmesi veya satılması yolunda bir karar alınmamıştır. Fakat bu hususta henüz tatbikata geçilmedi.” demiştir.
*SAVARONA YATI OKUL GEMİSİ OLUYOR (28.04.1951): Savarona yatının ileride yapacağı işler için iç teşkilatı değiştirmemek şartı ile okul gemisi olarak kullanılmak üzere Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrine verilmesi Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılmıştır.
*SAVARONA’NIN EŞYASI MÜZEYE KALDIRILACAK (20.06.1951): Savarona yatındaki tarihi eşyanın, Deniz Müzesi ile Atatürk Müzesi’ne kaldırılmasına karar verilmiştir. Boşalacak yerlerde tadilat yapılacak talebenin eşyalarının boşalan yerlere konması sağlanacaktır. Buna müteakip Savarona Deniz Komutanlığı’nın emrine verilecektir.
*SAVARONA YATI BOMBAY’A GİDİYOR (24.09.1951): Savarona yatı Bombay’a gitmek üzere hazırlıklarını ikmal etmiştir. Yat önümüzdeki ay içinde Bombay’a hareket edecektir.
*SAVARONA YATININ DEVİR MUAMELESİ BİTTİ (29.09.1951): Deniz Harp Okulu’na mektep gemisi olmak üzere verilen Savarona yatının devir protokolünü imzalamak üzere dün bir heyet Heybeli Ada’ya giderek teslim muamelesini resmen tamamlamıştır. Yat Ekim ayı içinde Hindistan’a gidecektir.
*SAVARONA YATI YARIN GİDİYOR (02.10.1951): Deniz Kuvvetleri emrine verilen Savarona yatı yarın büyük bir seyahate çıkacaktır. Bu seyahat Yarbay Adnan BURAK’ın komutasında ve Deniz Harp Okulu birinci sınıf öğrencilerinden müteşekkil 64 kişilik bir kafile ile yapılacaktır. Savarona ilk olarak İskenderiye’ye uğrayacak. Hindistan dönüşünde Kap’tan dolaşarak Londra’ya gidecektir.
*SAVARONA DÜN GECE GİTTİ (04.10.1951): Bir müddet evvel Deniz Kuvvetleri emrine verilen Savarona yatı dün gece Hindistan’a müteveccihen kara sularımızdan ayrılmıştır. Bu seyahat Yarbay Adnan BURAK’ın komutasında ve Deniz Harp Okulu birinci sınıf öğrencilerinden müteşekkil 64 kişilik bir kafile ile yapılmaktadır. Savarona ilk olarak İskenderiye’ye uğrayacak. Hindistan dönüşünde kaptan dolaşarak Londra’ya gidecektir.
*SAVARONA YATI İZMİR’E GELDİ (02.12.1951): Hint Okyanusu kıyılarındaki dost memleket limanlarına yapmış olduğu nezaket ziyaretlerinden dönmekte olan Deniz Harp Okulu mektep gemimiz Savarona bu sabah saat 9.30’da limanımıza gelmiştir. Geminin ATATÜRK heykeli karşısına demirlenmesini müteakip komutan Kurmay Yarbay Vedat BURAK karaya çıkararak Vali vekilini, belediye başkanını, garnizon komutanını ve Akdeniz Üsler Komutan Vekili’ni makamlarında ziyaret etmiştir. Öğleden sonra saat 15.30’da da Vali Vekili Hayri ÖZLÜ Savarona’ya gideceklerdir.
*SAVARONA MEKTEP GEMİSİ SEFERDEN DÖNDÜ (09.12.1951): İki aylık bir seyahate çıkmış olan mektep gemisi Savarona dün saat 14.00’da İstanbul’a dönmüştür.
*CUMHURBAŞKANI CELAL BAYAR, DIŞİŞLERİ BAKANI FUAT KÖPRÜLÜ, İSTANBUL VALİSİ PROFESÖR GÖKAY, HÜKÜMDARLARIN MAİYET VE MİHMANDARLARI İLE TENEZZÜHE İŞTİRAK ETMİŞLERDİR (16.06.1952): Bir haftadan beri memleketimizi resmen ziyaret etmekte olan Majeste Yunan Kral ve Kraliçesi dün sabah saat 10.00’da Acar motoru ile Dolmabahçe önlerinde demirli bulunan Savarona yatına geçmişler ve Adalar civarında bir gezinti yapmışlardır.
*SAVARONA DÜNYA TURUNA ÇIKIYOR (10.08.1952): Öğrendiğimize göre Savarona mektep gemisi dünya turuna çıkmak üzere hazırlıklara başlamıştır. Savarona yatı bu gezide Fransa, İngiltere, Şimali, Amerika ve Güney Amerika limanlarını ziyaret edecektir.
*BAYAR, SALI GÜNÜ SAVARONA İLE ATANA’YA HAREKET EDECEK (21.11.1952): Cumhurbaşkanımız Celal BAYAR, Majeste Yunan Kral ve Kraliçesinin geçen Haziran ayında memleketimize yaptığı ziyarete mukabele olmak üzere 25 Kasım Salı günü Savarona yatı ile İstanbul’dan Pire’ye hareket edecektir.
*BAYAR, PAZAR GÜNÜ PAKİSTAN’A GİDİYOR (12.02.1955): Reisicumhur uçakla evvela Diyarbakır’a daha sonra Bahreyn’e gidecek, seyahatine oradan da Savarona yatı ile devam edecek.
*BAYAR, BUGÜN IRAK’TA MERASİMLE KARŞILANACAK (05.03.1955): Savarona ile Basra’ya muvasalat edecek olan Reisicumhur, buradan uçakla Bağdat’a geçecektir.
*BAYAR, 5 MAYISTA LÜBNAN’A GİDECEK (17.03.1955): Lübnan Reisicumhurunun 3 Nisan’da yapacağı ziyareti iade maksadı ile yapılacak seyahate Bayar, Savarona yatı ie çıkacak.
*FAYSAL VE BAYAR’IN ZİYARETLERİ (05.07.1955): İki günden beri şehrimizde bulunan dost Irak Kralı Majeste II.Faysal, dün Reisicumhur Celal Bayar ‘la birlikte Deniz Harp Okulunu ziyaret etmiştir. Kralın, Savarona yatı ile yaptığı bu ziyarette, Irak Veliahdı Emir Abdülillah, Irak Başvekili Nuri Sait Paşa ve Vali Gökay da hazır bulunmuştur. Öğleden sonra Savarona yatıyla Gölcük’e giden Kral Faysal ve Bayar , buradaki askeri fabrika ve tesisleri gezerek gece tekrar şehrimize dönmüşlerdir.
*SAVARONA’NIN YERİNE RİYASETİCUMHUR YATI DENİZE İNDİRİLECEK (27.02.1956): Gölcük askeri tersanelerinde inşa edilmekte olan Riyaseti Cumhur Yatı Umur’un inşaatı tamamlanmıştır. Üç seneden beri inşa edilmekte olan yat bugünlerde denize indirilecek ve Savarona’nın yerine getirilecektir.
*ŞAH PAZARTESİ GÜNÜ İSTANBUL’A GELİYOR (19.05.1956): Memleketimizde misafir bulunan İran Şahı Rıza Pehlevi ve İmparatoriçe Süreyya önümüzdeki pazartesi günü saat 12.00 ‘de Savarona yatı ile şehrimize geleceklerdir.
*LİBYA MELİKİ DÜN ŞEHRİMİZE GELDİ (07.08.1956): Dost Libya Meliki İdris El Sünisi Hazretleri ve maiyetleri erkânı, dün saat 16.30 ‘da Savarona okul gemisi ile şehrimize gelmiştir.
*BAŞVEKİL KIBRIS’A SAVARONA İLE GİDECEK (15.03.1959): Kıbrıslılar 1878 yılından beri adalarına gelecek ilk Türk devlet adamını karşılamak için şimdiden hazırlığa başladı.
*ERHARD BURSA’YI DÜN ZİYARET ETTİ (20.08.1959): Batı Almanya İktisat Vekili Ludwig Erhard, dün sabah Başvekil Adnan Menderes’le birlikte Savarona yatı ile Mudanya’ya gitmiş, gece geç vakit uçakla İstanbul’a dönmüşlerdir. Bu seyahate Hariciye Vekili Fatin Rüştü ZORLU ’da katılmıştır.
*KRAL TEDAVİYE GELDİ (05.09.1967): Cumhurbaşkanı SUNAY ‘ın davetlisi olan Libya Kralı El Sunisi, dün saat 13.00 ‘de Savarona yatı ile Mudanya’ya gelmiştir. İskelede Dışişleri Bakanı ÇAĞLAYANGİL tarafından karşılanan Sunisi, kendinse tahsis edilen Çelik Palas Oteli’nin küçük kısmına gelmiştir.
*EGE’DE HAVA VE DENİZ GÖSTERİSİ YAPILDI (24.04.1976): Korutürk, İran Lahı ve Butto gösteriyi Savarona’dan izledi. Belediye Başkanı Alyanak, “HATA SONUCU” Savarona’dan indirildi.
*SON YOLCULUK BAŞLADI (25.07.1976): ATATÜRK ‘ün hastalığı sırasında dinlenebilmesi için alınan Savarona 15 yıldan beri genç deniz subayların eğitim gemisi olarak kullanılıyordu. Genç denizcilerle 6 ay sürecek bir uygulama gezisine çıkan tarihi yat hafta başında Akdeniz’e açıldı.
*BUGÜN DE BU SAVARONA YANDI (04.10.1979): Savarona, Heybeli’de yanarken, KORUTÜRK ‘ün içi de Florya’da yanıyordu. Bir süredir okul gemisi olarak kullanılan ATATÜRK ‘ün tarihi yatı, makine dairesinde başlayan yangından sonra kullanılamayacak hale geldi. Yangın sırasında meydana gelen patlamada bir astsubay ile iki er yaralandı.
*SAVARONA İÇİN SABOTAJ OLASILIĞI ÜZERİNDE DURULUYOR (05.10.1979): Yatın bir sabotaj sonucu yakıldığı ihbarı üzerine kimlikleri açıklanmayan 2 kişi gözaltına alındı. 6 kişilik uzman heyet, yangının çıkış nedenini araştırıyor.
*SAVARONA’NIN YANMASI İNGİLTERE’DE ÜZÜNTÜ YARATTI (09.10.1979): Savarona yatında çıkan yangın ve bu nedenle tamamen yok olma tehlikesi atlatılması İngiliz denizcilik çevrelerinde büyük bir üzüntü yaratmıştır.
*SAVARON’YA SABANCI TALİP (14.10.1986): Türk Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, İş adamı Sakıp SABANCI, ATATÜRK ‘ün yatı Savarona’nın jilet yapılmak üzere satılmasına karşı çıktı.
*SABANCI ‘DAN 15 MİLYARLIK VAAT (23.04.1987): İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilen ATATÜRK ‘ün ünlü yatı Savarona Haliç’e demirleyecek ve ATATÜRK Müzesi olarak halka açılacak. Türk Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Genel Başkanı Sakıp SABANCI, “500 MİLYON LİRA BAĞIŞLA BİRLİKTE YATIN BELEDİYEYE DEVREDİLDİĞİNİ” bildirirken Başkan DALAN, “SAVARONA’NIN ONARILARAK HALİÇ’E DEMİRLETİLECEĞİNİ VE ATATÜRK’ÜN ANISININ HALİÇ’TE YAŞATILACAĞINI” söyledi.
*YÜZEN TARİH ARTIK TURİZMİN HİZMETİNDE (10.06.1989): Savarona mahsun. Savarona’nın yeni sahibi armatör Kahraman SADIKOĞLU dün ünlü yatı teslim aldıktan sonra yaptığı açıklamada, “SAVARONA’YI 20 MİLYAR LİRA HARCAYARAK İKİ YIL İÇİNDE YURT İÇİ VE DIŞI TURİZME HİZMET VERECEK HALE GETİRECEĞİZ. TARİHİ ÖZELLİKLERİNİ BOZMAYACAĞIZ.” Dedi.
*SAVARONA İÇİN DAVA (13.06.1989): İstanbul Milletvekili Mustafa SARIGÜL, turizmde kullanılmak üzere 49 yıllığına özel sektöre devredilen Savarona yatıyla ilgili anlaşmanın iptali için bölge mahkemesine başvururken , Belediye Başkanı Nurettin SÖZEN, “PARA İÇİN BU YATIN KULLANILMASI YANLIŞ. NELER YAPABİLECEĞİMİZİ ARKADAŞLARIMLA DÜŞÜNÜP DEĞERLENDİRECEĞİZ.” Dedi.
*SAVARONA YAĞMALANDI (26.06.1989): ATATÜRK ‘ün yatı’nı kiralayan SADIKOĞLU ‘nun iddiası…! 60 yaşındaki tarihi yatı Deniz Kuvvetleri’nden yıllığı 200 milyon liradan 49 yıllığına kiralayan Kahraman SADIKOĞLU, “BENCE 1979’DAKİ YANGIN YAĞMAYI ÖRTBAS İÇİN ÇIKARILMIŞ.” dedi ve yanıt bekleyen iddiaları sıraladı: 1- İhaleyi yeni kazanmıştım, evden aradılar. Yatın sökülen orijinal parçalarını satmak için geldiler. Orijinal kapı tokmakları, ATATÜRK ‘ün ilk yemekli davetinin menüsü bile vardı. “13 MİLYON LİRA ÖDEDİM…!” 2- Savarona’daki çok değerli şömine’yi söküp adi mermer koymuşlar. 3- Sonradan konan mobilyalar, insanın evine bile almayacağı sunta üzerine kaplama. 4- Kıç tarafındaki 80 kiloluk orijinal pirinç yazı yok. Yandı diyorlar. “PİRİNÇ NASIL YANAR…?” Yerine yaldızlı tahta konulmuş.
*SAVARONA SOYGUNCULARI BULUNMALI (27.06.1989): Talana uğramadan önce ATATÜRK ‘ün yatı Savarona’da neler yoktu ki…
*SAVARONA’YI SADIKOĞLU YAĞMALADI (27.06.1989): SHP İstanbul Milletvekili Mustafa SARIGÜL, Savarona’nın yağmalanmasında yatı kiralayan Kahraman SADIKOĞLU ‘nu suçluyor. SARIGÜL: “SAVARONA’YI SADIKOĞLU YAĞMALADI. ÇÜNKÜ YATIN SON DURUMUNU TESPİT ETMEK İSTEYEN BİLİRKİŞİ HEYETİNİ YATA SOKMADI.” Kahraman SADIKOĞLU, “SAVARONA’YI DENİZ KUVVETLERİ’NİN YAĞMALADIĞINI İMA EDİYOR. BÖYLECE YAĞMANIN YÖNÜNÜ DEĞİTİRMEK İSTİYOR. SADIKOĞLU, “YATIN ORJİNAL PARÇALARINI KENDİSİNE SATTIĞINI İLERİ SÜRDÜĞÜ KİŞİLERİ AÇIKLAMALI, YAĞMAYI YAPANLARI KAMUOYU BİLMELİ.” “BİLİRKİŞİYLE YATA TEKRAR GİDECEĞİZ VE MAL TESPİTİ YAPACAĞIZ. ŞAYET, EKSİK BİR ŞEY ÇIKARSA HESABINI SORACAĞIZ.”
*89 PARÇA TARİHİ EŞYA NEREDE? (28.06.1989): Savarona’da suçlayan suçlayana. KAYIP BAR: Savarona yatının müzik salonunu süsleyen ve saati altın kaplama olan kaşe-barın bugün nerede olduğu belli değil. Yangından hasar görmeden kurtulan köşe bar, Atatürk’ün yatındaki en değerli parçalardan biriydi. KÜLTÜR BAKANLIĞI: Yat, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın bünyesinde olduğu için bizimle bir bağlantısı yok. Bu nedenle içindeki tarihi eserlerin mahiyetinin ne olduğunu bilmiyoruz, yatı bir kez gördük. ARMATÖR SADIKOĞLU: Savarona hurdaya çıkarılmasına karar verildiği 1987 tarihinde 89 tarihi parça Maliye ve Gümrük Bakanlığına devredildi ve depoya kaldırıldı. Orijinal parçalar bende değil, onlara sorun. MALİYE BAKANLIĞI: Biz Deniz Kuvvetleri’yle kiracı arasında aracılık yapıyoruz. Konu, Deniz Kuvvetleri yetkisindedir. Sorulara onlar yanıt verebilir. DENİZ KUVVETLERİ: Bir kurul oluşturuldu. İnceleniyor, halen bir direktif vermediler. Açıklama yapabilmemiz için Genelkurmay’dan izin almamız gerekir.
*SAVARONA YAĞMASI ANAP’I KARIŞTIRDI (29.06.1989): Savora’nın kapı tokmaklarına kadar yağmalanması Anavatan Partisi’ni de karıştırdı.ANAP İstanbul Milletvekili Orhan ERGÜDER, “BU BİR REZALETTİR. 10 ANAP’LI ARKADAŞIMLA BİRLİKTE MECLİS’TE SORU ÖNERGESİ VERECEĞİZ. ATAÜRK’ÜN HATIRASI OLAN BİR YATI DAHİ KORUYAMADIK. YAZIKLAR OLSUN. GEREKİRSE, SHP İLE İŞBİRLİĞİ YAPABİLİRİZ. DOLMABAHÇE’Yİ KİRAYA VEREBİLİR MİSİNİZ? TÜRKİYE’NİN 200 MİLYON LİRAYA MI İHTİYACI VAR? ” dedi.
*KİRALAMA, ATATÜRK’ÜN ANISINA SAYGISIZLIK DEĞİL (29.06.1989): Deniz kuvvetleri eski komutanlarından emekli Oramiral Hilmi FIRAT, 200 milyon lira yıllık bedelle kiraya verilen ATATÜRK ‘ün yatı Savarona’nın turizm amaçlı kullanılmasının “ATAÜRK’E KARŞI BİR SAYGISIZLIK OLMAYACAĞINI” ileri sürdü.
*MALİYE, DEVLETİN SAVARONA’YA BAKACAK PARASI YOKTU (29.06.1989): Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilileri, 49 yıllığına Kahraman SADIKOĞLU ’na kiralanan ATATÜRK ‘ün Savarona yatı için dün şu açıklamayı yaptılar: “YAT AMAÇ DIŞI VE TARİHİ GEÇMİŞİ İLE BAĞDAŞILMAYACAK BİR ŞEKİLDE KULLANILAMAZ. BİZ İHALE ÖNCESİNDE YATIN MAKİNE AKSAMI DAHİL ONARILIP ZİYARETE AÇILMASI İÇİN BİR FİYAT ARAŞTIRMASI YAPTI. 7,5 MİLYAR LİRALIK BİR HESAP ORTAYA ÇIKTI. ATATÜRK’ÜN YATININ YILLIK MASRAFI İSE 400 MİLYON LİRAYI BULDUĞUNU GÖRDÜK. BUNU KARŞILAYACAK BİR KAMU KURUMU ÇIKMADIĞI İÇİN İHALE AÇILDI. GEMİNİN ESKİ YAPISI ŞİMDİKİ TEKNOLOJİYE UYMUYORç BAŞTAN SONA TAMİRİ GEREKİYOR.”
* SAVARONA YÜZER MÜZE OLSUN (30.06.1989): ATATÜRK ‘ün yatı Savarona’nın kiraya verilmesine tepki gösteren vatandaşlar yatın “YÜZER MÜZE” olmasını istiyorlar ve “TÜRK DEVLETİ BU KADAR ACİZ Mİ? 200 MİLYON LİRA İÇİN ATA’NIN HATIRASI SAVARONA KİRALANIYOR” dediler.
EKSİKLİKLER BENİM, FAZLALIKLAR DAHA ÖNCE EMEK VERENLERİNDİR. BİR BAŞKA YAZIMDA GÖRÜŞMEK ÜZERE… ESEN KALIN.