Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla tamamlanmasından hemen sonraki haftalar…
ATATÜRK, başyaveri Cevat Abbas GÜRER’i, annesi ve kardeşini Ankara’ya getirmekle görevlendirir.
Sayın GÜRER anılarında o muhteşem anı bizlere şöyle anlatır:
Ankara’ya gelen Zübeyde Hanım, hasta olmasına rağmen giyinir kuşanır; oğlunu karşılarken, iyi görünmeye çalışır.
ATATÜRK, yıllardır, yüzünü çok az görebildiği Annesine sarılır, defalarca elini öper.
Bira sonra Zübeyde Hanım:
—“KEMAL OĞLUM… SENDEN BİR RİCAM VAR, BANA ELİNİ VERİRMİSİN?”
ATATÜRK, elini hemen Annesine uzatır.
Zübeyde Hanım, kendisine uzatılan eli kapar ve hızla önce dudaklarına, sonra alnına götürür.
Çok şaşıran ATATÜRK, elini çekmeye çalışırken,
-…”ANNE… ANNE… NE YAPIYORSUN ANNE?” Der şaşkınlıkla.
Zübeyde Hanım gülümseyerek bakar oğluna.
—“BEN SENİN ANNENİM,”
Der ve şu sözlerle devam eder:
—“ELİMİ ÖPMEN VAZİFEN VE TERBİYEN GEREĞİ. ÖTE YANDAN, BEN AYNI ZAMANDA BU MİLLETİN BİR FERDİYİM. BU MİLLETİN BİR FERDİ OLARAK, BU VATANI KURTARDIĞIN İÇİN SENİN ELİNİ ÖPMEK DE BENİM VAZİFEMDİ. ŞİMDİ ÇOK BAHTİYARIM.”
“EKSİKLİKLER BENİM FAZLALIKLAR DAHA ÖNCE EMEK VERENLERİNDİR. BİR BAŞKA YAZIMDA GÖRÜŞMEK ÜZERE ESEN KALINIZ.”
Bu yazı www.sechaber.com.tr için yazılmıştır. Bu yazının kaynak gösterilmeden kopyalanması ve kullanılması “5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası“na göre suçtur.